Doğal yöntemlerle bebek sahibi olamayan veya sağlıklı bir bebeği dünyaya getirme olasılığı düşük olan çiftler için birçok teknik geliştirilmeye devam etmektedir. Bunlardan biri de Microsort yöntemidir. Bu yöntem, aynı zamanda bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi için de kullanılabilmektedir.
Microsort yöntemi, FISH ve flow sitometri denilen teknikler ile uygulanmaktadır. Bu teknikler sayesinde, florasan ışığı eşliğinde, erkek hastamızın sperm kromozomlarının incelenmesi sağlanılıyor. Işık sayesinde, Y ve X (kız/erkek) spermlerinin değişik renklerde görülmesi sağlanılır fakat yanılma ihtimali de oluşabilmektedir. Dolayısıyla, microsort yöntemi, bir cinsiyet belirleme yöntemi olsa da bize 100% bir sonuç verememektedir. Ortalama 70%’e kadar doğru cinsiyet garantisi veren bu yöntem, sadece tüp bebek tedavisi sırasında uygulanan PGT yöntemi ile netlik kazanabilmektedir.
Tüp bebek tedavi yöntemi olan preimplantasyon genetik tanı (PGT) yöntemi, çiftlere 100% istedikleri cinsiyetteki bebeğe sahip olma imkanını sunuyor. Tüp bebek tedavisinde microsort yöntemi ile istenilen cinsiyete benzer spermler seçilip, yumurta ile döllenir. Daha sonra ise PGT yöntemi yani DNA testi sayesinde de transfer edilecek embriyonun cinsiyetini net olarak öğrenme imkanı olmaktadır.
JİN. OPR. DR MÜRÜDE ÇAKARTAŞ DAĞDELEN sorularınızı yanıtladı: PGT – Preimplantasyon Genetik Tanı
Microsort yöntemi, tüp bebek tedavisi dışında aşılama yöntemi ile de uygulanabilmekte fakat belirtildiği gibi cinsiyet için doğru bir sonuç verememe durumu doğabilmektedir.. Bu yüzden, cinsiyet konusunda yanılmak istemeyen çiftlere, tüp bebek tedavisi, PGT yöntemi önerilmektedir.
Microsort yöntemi nedir?
Microsort, erkek veya dişi embriyosunu mikroenjeksiyon (ICSI), aşılama (IUI) veya tüp bebek tedavisi öncesinde X ve Y kromozomlarını ayırmak için kullanılan bir uygulamadır. Bu yöntemin başarı oranı erkek bebeklerde %80, kız bebeklerde ise %90’dır. Microsort yönteminin avantajı, PGT olarak bilinen genetik tanı testine oranla daha uygun maliyetli olmasıdır. Bu nedenle, cinsiyet seçimi ile ilgili düzenlemelerde sıkça tercih edilmektedir.
Microsort yöntemi nasıl çalışır?
Embriyo oluşum aşamasında cinsiyet, erkekten gelen X veya Y kromozomlarına göre belirlenir. X kromozomunun aktarılması durumunda kız bebek, Y kromozomuyla ise erkek bebek meydana gelir. Microsort; X ve Y kromozoma sahip olan spermleri ayırarak bebeğin cinsiyetini seçmek için kullanılmaktadır. Bu seçim, temelde X kromozomu ile daha Y kromozomu arasındaki boyut farkına dayanmaktadır. Kromozomlar DNA’dan oluşur ve X kromozomuna sahip olan sperm hücreleri, bir Y kromozomuna sahip olan sperm hücrelerinden yaklaşık %2,8 daha fazla toplam DNA içermektedir. Bu DNA farkı, bir modifiye akış sitometresi aleti kullanılarak ayrılabilir. Ayrılan sperm hücrelerinin ortaya çıkan saflığı, sıralanan numunenin kullanılmayan küçük bir kısmında FISH (floresan in situ hibridizasyon) adı verilen bir DNA analiz yöntemi ile belirlenebilir. FISH, sperm içindeki X veya Y kromozomuna spesifik olarak bağlanan DNA problarını kullanır. X kromozomu taşıyan sperm için kırmızı / pembe bir renk; Y kromozomu taşıyan sperm için ise yeşil renkli sinyal verir. X ve Y kromozomu taşıyan spermlerin saflığını belirlemek için, mikroskop altında tanımlama yapılarak sayılabilir.
Microsort yöntemi nasıl gerçekleşir?
Microsort yöntemi uygulaması 3 farklı şekilde gerçekleştirilmektedir:
Bu tedavi yöntemi ile öncelikle kadının adet döngüsü takibe alınarak izlenir. Yumurtlama sırasında, Microsort yöntemiyle seçilmiş olan spermler kullanılır. Spermlerin seçimi haricinde, aşılama prosedürü klasik bir biçimde devam eder. Annenin yaşına bağlı olarak gebelik oranı değişmektedir.
Bu tedavi yönteminde öncelikli olarak doğal adet döngüsü kontrol altına alınır ve hekim gözetimi altında başlatılır. Adetin başlamasıyla birlikte yumurta hücrelerinden daha fazla verim alabilmek adına birtakım hormon ilaçları alınması gerekebilir. Yumurta hücreleri istenilen miktara ulaştığında, yumurtlamayı tetiklemek için enjeksiyon uygulanır ve
yumurta toplama işlemine geçilir. Aynı zamanda sperm numunesi de alınarak Microsort yöntemiyle ayrıştırılır. Döllenme süreci seçilen bu spermlere göre başlatılır. Sperm hücreleri mikroenjeksiyon tekniğiyle her bir yumurta hücresinin içerisine tek tek enjekte edilir. Bu yöntemde de gebelik şansı, annenin yaşına göre değişkenlik gösterir. Mikroenjeksiyon, tüp bebek tedavisinin aşamalarından biri olduğu için, gebelik elde etme oranı aşılamaya göre daha yüksektir.
Mikroenjeksiyon (ICSI) ve PGT:
Bu tedavi yönteminde, yumurta hücrelerinin artırılması süreci kadının adet döngüsüne dayanarak hekimin gözetimi altında başlatılır. Yumurta hücreleri istenilen miktara ulaştığında, yumurtlamayı tetiklemek için enjeksiyon uygulanır ve yumurta toplama işlemine geçilir. Döllenme, ebeveynler tarafından seçilen cinsiyete göre, Microsort yöntemiyle ayrıştırılmış olan spermler ile toplanan yumurta hücrelerini birleştirmek suretiyle gerçekleştirilir. Daha sonra embriyolar hem cinsiyet hem de kromozomal hastalıklar (Down sendromu vb.) açısından PGT yöntemiyle değerlendirilir. Bu işlemler sonucunda ailenin istediği cinsiyete sahip olan sağlıklı bir bebeği elde etme şansı %99,9 oranına yükselecektir.